Bedri Ruhselman Kimdir? Bedri Ruhselman’ın Hayatı Öğretileri
Bedri Ruhselman kimdir? Ruhçuluk üzerine çalışmalarıyla bilinen Bedri Ruhselman'ın öğretileri ve hayatı hakkında her şey bu yazımızda
Türkiye’de “ruhsal bilimler” dendiğinde ilk akla gelen isimlerden biri kuşkusuz Bedri Ruhselman’dır. Onun adı, sadece metafizik alanında değil; bilim, sanat ve felsefe dünyasında da yankı bulmuştur. “İlahi Nizam ve Kâinat” kitabını duymuşsanız, o büyük eserin ardındaki isim de yine odur. Peki kimdi bu Bedri Ruhselman? Hayatını nasıl yaşadı, neler anlattı ve neden hâlâ konuşuluyor? Gel, biraz daha yakından bakalım.
Bedri Ruhselman’ın Çocukluk ve Eğitim Yılları
1898 yılında İstanbul’da doğan Bedri Ruhselman, dönemin aydın bir ailesinin çocuğuydu. Babası Cemal Efendi askeri bir doktordu, annesi Safiye Hanım ise dönemin eğitimli kadınlarından biriydi.
Küçük yaşlardan itibaren hem bilimsel meraka hem de sanatsal yeteneğe sahipti. 10 yaşında keman çalmaya başladı; müzik onun ruhsal gelişiminde derin bir yer tuttu.
Lise yıllarını Kabataş Lisesi’nde geçirdi, ardından İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne girdi. Ancak onun dünyası yalnızca anatomi ve biyolojiyle sınırlı kalmadı; insana dair daha derin soruların peşindeydi. “İnsanın ruhu nedir, ölümden sonra ne olur, kaderin anlamı ne?” gibi sorulara yanıt aramaya başladı.
Bedri Ruhselman’ın Prag Günleri ve Tıp Kariyeri
Tıp eğitiminin ardından müzik tutkusunu sürdürmek için Prag’a gitti. Burada “Meister Schule” adlı konservatuvarda keman eğitimi aldı ve virtüözlük derecesi kazandı. Avrupa’da bulunduğu yıllarda hem Batı felsefesini hem de spiritüalizmi derinlemesine inceleme fırsatı buldu.
Türkiye’ye döndüğünde, bir süre İzmir’de dahiliye uzmanı olarak çalıştı. Ancak hekimlik onun için yalnızca bir meslek değil, insanın ruhsal yapısını anlamak için bir araçtı. Hastalarına sadece bedensel değil, ruhsal yönden de yaklaşmaya başladı. Bu dönemde onu tanıyanlar, “bilim insanı ama mistik bir derinliği var” diyordu.
Ruhsal Uyanış ve Yeni Ruhçuluk Akımı
1930’lu yıllarda Bedri Ruhselman, hayatının yönünü tamamen değiştirecek bir döneme girdi. Ruhsal varlıklarla medyumik temaslar kurduğu iddia edilen çalışmalar yaptı.
Bu süreçte aldığı bilgileri sistemli hale getirerek “Yeni Ruhçuluk” (Neo-Spiritüalizm) adını verdiği bir öğretinin temellerini attı.
Bu öğretiye göre:
- Evren sadece maddeden ibaret değildir; her şeyin arkasında ilahi bir düzen (nizam) vardır.
- İnsan, ruh–madde–şuur üçlüsünden oluşur.
- Ruh, gelişimini tamamlamak için defalarca dünyaya gelir (reenkarnasyon).
- Gerçek tekâmül, sevgi, bilgi ve irade yoluyla mümkündür.
Bu görüşler, o dönemde Türkiye’de neredeyse hiç konuşulmayan konulardı. O yüzden Ruhselman, hem büyük bir ilgi hem de ciddi eleştiriler topladı.
Dernek Kuruluşu ve Bilimsel Yaklaşım
1940’ların sonunda Metapsişik Tetkikler ve İlmi Araştırmalar Derneği’ni kurarak, ruhsal konuların yalnızca inanç değil, araştırma ve gözlemle anlaşılabileceğini savundu.
Ona göre spiritüalizm, kör bir inanç değil, deneysel bir bilim dalı olmalıydı.
Bu dönemde yaptığı oturumlar, düzenlediği konferanslar ve yayımladığı makaleler Türkiye’de “ruhsal bilim” kavramının yerleşmesinde öncü rol oynadı.
Bedri Ruhselman’ın Eserleri
Bedri Ruhselman, birçok kitabıyla Türkiye’de ruhçuluk düşüncesinin temelini attı. En çok bilinen eserleri şunlardır:
- Ruh ve Kâinat (1946) – İnsan ruhunun evrendeki yerini anlattığı üç ciltlik eserdir.
- Ruhlar Arasında (1949) – Ruhsal iletişim ve ölüm ötesi hayatı ele alır.
- Allah (1951) – Tanrı kavramını metafizik bir düzlemde yorumlar.
- Medyumluk (1952) – Ruhsal iletişim sürecini bilimsel terimlerle açıklar.
- Mukadderat ve İcabat (1953) – Kader, özgür irade ve ilahi yasaları inceler.
- İlahi Nizam ve Kâinat – Onun en kapsamlı ve felsefi eseridir.
1950’lerde kaleme alınsa da 2013’te yayımlanmıştır. Bu kitapta evrenin yapısını, ruhun tekâmülünü ve insanın kozmik plan içindeki rolünü ayrıntılı şekilde anlatır.
Bedri Ruhselman Felsefesi ve Öğretileri
Ruhselman’a göre insan, sonsuz bir varlıktır ve ölüm, sadece bir geçiş kapısıdır.
Ruhun amacı, bilgi ve sevgiyle olgunlaşarak Tanrı’ya yaklaşmaktır.
Öğretisinde özellikle şu temalar öne çıkar:
- Kozmik Adalet: Evren kusursuz bir dengeyle işler. Her eylemin bir sonucu vardır.
- Tekâmül: Ruh, hata yaparak öğrenir. Hayattaki acılar bile onun ilerlemesi içindir.
- Ruhsal Hiyerarşi: Evrende birbirine bağlı farklı bilinç katmanları vardır. İnsan bu zincirin bir halkasıdır.
Bu düşünceler, modern ezoterik akımların ve Batı’daki spiritüalist felsefenin Türkiye’de anlaşılmasında büyük rol oynamıştır.
Ölümü ve Ardında Bıraktığı Miras
18 Şubat 1960’ta, İstanbul’da geçirdiği kalp krizi sonucu vefat etti. Ancak fikirleri ölmedi. Kurduğu dernekler, öğrencileri ve sevenleri onun çalışmalarını yaşatmaya devam etti. Özellikle “İlahi Nizam ve Kâinat” kitabı, bugün hâlâ birçok araştırmacı, yazar ve mistik düşünür tarafından inceleniyor.
Onun bıraktığı miras, yalnızca bir inanç sistemi değil; insanı evrenle bir bütün olarak görmeye davet eden bir bakış açısıdır.
Bilimle Maneviyat Arasında Bir Köprü
Bedri Ruhselman, 20. yüzyıl Türkiye’sinde bilimle maneviyatı birleştirmeye çalışan nadir kişilerden biriydi.
Tıp eğitimiyle edindiği bilimsel disiplin, onun ruhsal araştırmalarına sağlam bir temel kazandırdı.
O, bir mistik olduğu kadar bir akıl adamıydı. Ve en önemlisi insanın içsel yolculuğuna ışık tutmaya çalışan bir öncüydü.
Bugün Bedri Ruhselman’ın adı, “ruhsal uyanış”, “metafizik araştırma” ve “İlahi düzenin bilgeliği” kavramlarıyla birlikte anılıyor.
Kısacası, o hem bir doktor, hem bir filozof, hem de ruhun öğretmeni olarak tarihe geçti.
Ruhçuluk ile ilgili diğer içerikler