Nedir bu “New Age” ya da “Yeni Çağ?

New Age, ya da diğer adıyla Yeni Çağ düşüncesi nedir? Ne zaman ortaya çıkmıştır ve nihai amacı nedir? Tüm detaylar inisiyasyon.com'da

Nedir bu “New Age” ya da “Yeni Çağ?
  • PublishedMart 12, 2024

Son yıllarda, “Yeni Çağ” terimi, köklü bir tarihe sahip olmasına rağmen, yenilikçi bir düşünce sistemini ifade etmek için sıkça kullanılır hale geldi. Aslında 1914’e kadar uzanan bir geçmişi olan bu kavram, geniş bir yelpazede ruhsal ve sosyal konulara odaklanarak özgürlükçü bir yaşam biçimini temsil eder. Dini inançlar, felsefe, spiritüalizm, mistisizm, sağlık, psikoloji, parapsikoloji, ekoloji ve okültizm gibi çeşitli konuları içeren Yeni Çağ Düşüncesi, gözlemciler için karmaşık ve tam olarak tanımlanamayan bir ideoloji olarak öne çıkar.

Yeni Çağ Düşüncesi, savunucuları tarafından ideolojilerin ve demokrasinin ötesinde toplumsal düzenin sürdürülebilir bir biçimde var olması için rehberlik edebilecek bir rejim olarak görülüyor. Bu felsefe, radikal ve soğuk yaklaşımlara benzemeyen bir alternatif sunarken, demokrasinin bazı zayıf noktalarını vurgular. Demokrasinin, temel eşitlik ilkesine rağmen, insan doğasındaki temel eşitsizlikleri göz ardı ettiğini savunarak, Yeni Çağcılar, mevcut düzenin bireyleri gerçek anlamda eşit bir şekilde yaşamadığını ve doğmadığını iddia eder.

Bu düşünce sistemine göre, demokrasi, temel yapı taşındaki insan malzemesinin mükemmel veya kusursuz olması ilkesine dayanır. Ancak, Yeni Çağcılar, insanların doğası gereği eşit olarak doğmadığını ve yaşamadığını belirterek, demokrasinin bu eşitsizliklere etkili bir çözüm sunmadığını öne sürer. Bu perspektif, toplumsal düzenin ve bireylerin eşitsizlikleri daha adil ve hümanist bir şekilde ele alması gerektiği düşüncesini vurgular.

Sonuç olarak, Yeni Çağ Düşüncesi, sadece farklı bir düşünce sistemi sunmakla kalmayıp, aynı zamanda mevcut toplumsal düzenin ve demokrasinin eksikliklerine dikkat çekerek, daha adil, sürdürülebilir ve bütüncül bir toplumun mümkün olduğunu öne sürer.

Yeni Çağ felsefesinin öncülerinden David Spangler’a göre, Yeni Çağ bir metamorfoz, bir değişim, simgesel olarak ise dünyanın evrensel zekaya tam anlamıyla açılması anlamında bir yaklaşım benimsemekte. Bu açıklığın temel metodolojisi ise sevgi ve olabilirlik anlayışına dayanmaktadır.

Yeni Çağcılara göre, herhangi bir durum için “olamaz”, “mümkün değil”, “yapılamaz” dememek gereklidir. Her şeyin bir çıkışı, bir çözümü ve bir sonucu olduğuna inanılır. Ancak bu sonucun pozitif olması ve hiçbir bireye zarar vermemesi veya zararla yetinilmesi önemlidir. Yeni Çağcılar, geleneksel gerçeklik şablonlarının sorgulanması gerektiğini düşünerek, binlerce insanın yaşadığı olumsuzlukların, çıkarlar ve politik dogmalar temel alındığında nasıl meydana geldiğini sorgularlar.

Bu düşünce yapısına göre, insanlığın yaşadığı zorluklar, ölümler ve yıkımlar sadece birkaç bireyin çıkarları ve politik dogmaları etrafında şekillenen şablonsal gerçeklere dayanmaktadır. Yeni Çağcılar, bu tür şabloların gözden geçirilmesi gerektiğini ve daha pozitif, bütünsel ve insana odaklı bir yaklaşımın benimsenmesi gerektiğini savunurlar.

Yüksek bilinç arayışları ve toplumsal dönüşüm… Yeni Çağcılardan bazıları, bu düşünce sistemini benimseyen önemli figürler arasında yer alır. Fransız yazar ve devlet adamı Alexis de Tocqueville, Yeni Çağ sisteminin geleceğini 1950’lerde öngörmüş ve insanlığın materyalist taşmadan bunaldığını belirtmiştir. Bu düşünce sistemi, bireyin kendini iyi anlaması, çevresine olan etkisini objektif bir şekilde değerlendirmesi ve toplumu bütünüyle algılaması gerektiğini vurgular.

  • Yeni Çağcılar, demokrasinin ve insan haklarının keyfi olarak belirlendiği bir yönetim sistemine karşı çıkarlar. Anayasaların dahi geçersiz olduğunu savunarak, devletin sağlaması gereken hizmetlerden uzak durmayı tercih ederler. Tıp, psikoloji ve dini dogmalardan arındırarak, bireyin içsel bir dengeye ve yüksek bilince ulaşmasını hedeflerler.

Bu felsefi yaklaşım, müzik, meditasyon ve yeni felsefenin etkisiyle ortaya çıkan yüksek bilinç arayışlarına da dayanır. 1960’lı yılların sosyal ve politik huzursuzlukları, Uzak Doğu inançlarının yayılması için uygun bir zemin oluşturmuş ve hümanistik psikolojinin gelişmesine katkıda bulunmuştur. Yeni Çağcılar, bu etkileşim sonucu ortaya çıkan eğitim merkezleri aracılığıyla, daha özgür, mutlu ve bütünlük odaklı bir toplumun mümkün olduğunu öne sürmektedirler.

inisiyasyon.com

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir