Medyumluk Nedir? Bilimsel Bir Gerçek mi? Bir Aldatmaca mı?

Medyumluk nedir? Medyumluk Halk arasında genellikle "fal bakma", "cin çağırma" gibi popüler ve yüzeysel yaklaşımlarla tanınsa da, spiritüalist çevrelerde çok daha derin ve sistemli bir fenomen olarak ele alınır.

Medyumluk Nedir? Bilimsel Bir Gerçek mi? Bir Aldatmaca mı?
  • PublishedMayıs 21, 2025

Medyumluk nedir? Medyumluk Halk arasında genellikle “fal bakma”, “cin çağırma” gibi popüler ve yüzeysel yaklaşımlarla tanınsa da, spiritüalist çevrelerde çok daha derin ve sistemli bir fenomen olarak ele alınır. Bu makale, Dr. Bedri Ruhselman’ın bilimsel ve felsefî temeller üzerine inşa ettiği Medyomluk adlı çalışmasını temel alarak, medyumluğun gerçekten bilimsel bir olgu olup olmadığını sorgulamaktadır. Ruhselman’ın neo-spiritüalist yaklaşımı, bu alanı yalnızca metafizik değil aynı zamanda deneysel bir araştırma sahası olarak değerlendirmektedir.

Medyumluğun Tanımı ve Sınıflandırması

Medyumluk nedir sorusunun kısa cevabı Ruhselman’a göre medyumluk, ruhlar âlemi (spatyum) ile insan dünyası arasında iletişimi sağlayan bir “aracılık” hâlidir. Medyumlar zihinsel ve fiziksel olmak üzere ikiye ayrılır. Zihinsel medyumlar bilgi aktarımlarını bilinç düzeyinde gerçekleştirirken, fiziksel medyumlar trans hâlindeyken bedenlerini ruhsal varlıklara kullandırırlar. Bu ayrım, medyumluğun sadece bir algı yetisi değil; fizyolojik, nörolojik ve parapsikolojik boyutlar barındırdığını gösterir.

Bilimsel Yaklaşım: Perispri ve Fiziksel Değerlendirmeler

Medyumluk nedir sorusuna yanıt bulmak için ve Medyumluk olgusunu bilimsel çerçevede ele alabilmek için ilk olarak Dr. Bedri Ruhselman’ın çalışmalarında merkezi bir rol üstlenen “perispri” kavramını anlamak gerekir. Perispri, klasik spiritüalizme göre ruh ile beden arasında köprü görevi gören yarı-maddî bir yapıdır. Ruhun dünyayla etkileşim kurmasını sağlar, ancak bu etkileşim fiziksel yasalarla açıklanamayacak bir düzeydedir. Ruhselman’ın yaklaşımında, perispri hem fizik hem de fizyoloji açısından değerlendirilmeye çalışılarak bilimsel bir zemin arayışı göze çarpar.

Maddî Evrende Perisprinin Yeri

Ruhselman’a göre evrende yalnızca üç boyutlu maddesel bir yapı yoktur. Kâinat, madde akışkanlık derecelerine göre farklı safhalara ayrılmıştır. Bizim algıladığımız fiziksel dünya, bu spektrumun yalnızca küçük bir kısmıdır. Eğer perispri, üç boyutlu maddeye ait olsaydı, modern fiziksel araçlarla tespit edilebilmesi gerekirdi. Ancak perisprinin ne atom altı parçacıklarda ne de Mendeleyev Cetveli’nde tanımlanan elementler arasında bir karşılığı bulunmamaktadır. Bu durum, perispriyi bilinen fiziksel gerçeklikten bağımsız, daha üst bir akışkanlık düzeyine yerleştirir.

Perisprinin Sürati ve Mekân Kavramı

Modern fiziğin ölçebildiği en hızlı unsur olan fotonlar dahi saniyede 300.000 km hızla hareket ederken, perisprinin sürati bu ölçümlerin çok ötesindedir. Ruhselman, spatyumun (ruhlar âleminin) üç boyutlu uzamla sınırlı olmayan bir mekân türü olduğunu ve burada hareketin, zaman ve mesafe gibi kavramlara tâbi olmadığını belirtir. Bu bağlamda perisprinin hareketi, bizim fiziksel ölçütlerimizle ne hız ne de yer değişimi açısından anlamlandırılamaz. Bu da onu, bilimsel yöntemlerle saptanamaz ancak mantıksal düzeyde varlığı kabul edilebilecek bir olgu hâline getirir.

Medyumluk nedir? Bilimsel Çıkmaz mı, Yeni Ufuk mu?

Perisprinin bilimsel olarak ölçülememesi, onun var olmadığını değil, sadece bugünkü teknolojik ve kavramsal araçlarla anlaşılamadığını gösterir. Ruhselman’a göre bilim, sadece görüneni değil, aynı zamanda mantıksal olarak çıkarım yapılabilen ama henüz gözlemlenemeyen yapıları da dikkate almak zorundadır. Tıpkı atom teorisinin deneysel gözlemden çok önce düşünsel temelde geliştirildiği gibi, perispri de bu yaklaşımı hak eder.

Eleştirel Bakış ve Akademik Uzaklık

Ruhselman, akademik çevrelerin medyumluk gibi konulara mesafeli yaklaşmasını, bu alandaki teorilerin henüz ortak bir zemin üzerinde uzlaşıya varamamasına bağlar. Kimi bilim insanlarının sinirsel akışkan gibi kavramları deneysel bulgularla destekleyememesi, medyumluğun hâlen “bilim dışı” sayılmasına yol açmaktadır. Ancak, Ruhselman’a göre bu durum, eksik gözlem ve yanlış ölçüm araçlarının bir sonucudur, alanın geçersizliğinin değil.

Medyumluk Bilim ile Metafizik Arasında Bir Köprü Mü?

Medyumluk, Ruhselman’ın çizdiği çerçevede değerlendirildiğinde ne yalnızca bir metafizik hayal ne de tamamen bilimsel temellere oturtulmuş bir gerçekliktir. Bunun yerine, hem fiziksel hem de ruhsal düzlemleri kesiştiren ara bir alan olarak ortaya çıkar. Klasik bilim yöntemleriyle her yönüyle açıklanamazken, deneysel spiritüalizm ve parapsikoloji gibi disiplinler bu alana yaklaşmaya çalışmaktadır.

Medyumluk, günümüz bilimsel ölçütleriyle henüz bütünüyle doğrulanamasa da, bir aldatmaca olarak da kolayca göz ardı edilemeyecek kadar derinlikli, sistematik ve tarihsel bir geçmişe sahiptir. Ruhselman’ın yaptığı gibi, bu alanın bilimsel yönlerini cesurca tartışmak; belki de gelecekte metafiziğin bilimle olan sınırlarını yeniden çizecektir.

Daha detaylı bilgi için Sertaç Mehmet Temizel tarafından kaleme alınan Bedri Ruhselman’dan Medyumluk kitabını inceleyebilirsiniz.

Sitemizdeki diğer ilgi çekici konular için ana sayfamızı ziyaret etmeyi unutmayın.

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir