Bir İslam Aydınlanma Felsefesi: İşrakilik ve Sühreverdî

İşrakilik nedir? Aydınlanma tabirini batı medeniyetlerine ait zannediyorsanız yanılıyorsunuz. Işık her zaman doğudan yükselir.

Bir İslam Aydınlanma Felsefesi: İşrakilik ve Sühreverdî
  • PublishedMayıs 21, 2025

Aydınlanma tabirini batı medeniyetlerine ait zannediyorsanız yanılıyorsunuz. Işık her zaman doğudan yükselir.

İşrakilik Nedir?

İşrakilik, İslam felsefesi içinde özgün bir yere sahip olan ve “aydınlanma yoluyla hakikate ulaşmayı” temel alan bir düşünce sistemidir. Arapça “işrâk” kelimesi “ışığın doğuşu, aydınlanma” anlamına gelir. Bu bağlamda İşrakilik, hem kozmik hem de bireysel düzlemde bir “ışıkla uyanış” felsefesi olarak tanımlanabilir.

Kurucusu Şihâbeddin Yahya es-Sühreverdî’dir. Sühreverdî, 12. yüzyılda yaşamış, genç yaşta öldürülmesine rağmen derin etkiler bırakmış bir filozoftur. Onun inşa ettiği İşrakî düşünce sistemi, akıl ile sezgiyi, felsefi akıl yürütme ile ruhsal tecrübeyi, doğu mistisizmi ile antik Yunan felsefesini harmanlayan çok katmanlı bir yapıya sahiptir.

Ontolojisi: Işıklar Mertebesi

İşrakî felsefenin temelini ışık ontolojisi oluşturur. Sühreverdî’ye göre tüm varlıkların özü ışıktır. Varlıklar, “Nurların Nuru”ndan (Nurü’l-Envâr) aşağı doğru yayılan bir hiyerarşi ile oluşurlar:

  • En yüce varlık Mutlak Işıktır.
  • Onun altındaki varlıklar ışığın derecelerine göre “daha az saf”tır.
  • Karanlık ise ışığın yokluğu değil, onun zayıflamış hâlidir.

Bu yaklaşım, maddeci bir açıklamadan çok daha farklıdır. Çünkü varlığı, nicelikle değil nitelikle; kütleyle değil ışıkla tanımlar. İnsan ruhu da bu ışık zincirine bağlıdır ve asıl amacı bu ışığın kaynağına yeniden ulaşmaktır.

Epistemolojisi: Sezgi ve İçsel Aydınlanma

İşrakilik, sadece ontolojik değil, epistemolojik (bilgi kuramı) olarak da devrimcidir. Meşşai filozoflar (Aristo geleneği), aklı ve mantıksal çıkarımı öne çıkarırken; İşrakîler, sezgi, kalp gözü ve içsel tecrübeyi bilgiye ulaşmanın yolları arasında görür.

Sühreverdî’ye göre hakikat sadece akılla bilinemez. Zühd (dünya nimetlerinden uzaklaşma), arınma, ibadet ve manevî disiplin, bilgiyi açığa çıkaran ruhsal araçlardır. Gerçek bilgelik, hem aklın hem kalbin aydınlanmasıyla ortaya çıkar.

Sembollerle Düşünme

İşrakilikte düşünce soyut değil, aynı zamanda sembolik ve metafiziktir. Örneğin:

  • Güneş = İlahi Bilgelik
  • Doğu = Hakikatin doğuş yeri
  • Karanlık = Cehalet veya madde dünyasının sınırlılığı

Bu semboller, hem ruhsal bir harita hem de metafizik bir dil sunar. İşrakilik, Platon’un idealar dünyasını İslam kozmolojisiyle buluşturur.

İşrakilik Neden Farklıdır?

İşrakî felsefenin en dikkat çekici özelliği, Doğu-Batı sentezini çok önceden yapmış olmasıdır. Sühreverdî, antik Yunan felsefesini (özellikle Eflatun’u), İran Zerdüştî gelenekleriyle ve İslam tasavvufuyla birleştirmiştir.

Bu yönüyle:

  • İslam felsefesindeki akılcı geleneğe mistik bir boyut kazandırır,
  • Bilgiyi sadece düşünmekle değil, yaşayarak, hissederek elde etmeyi öğretir,
  • Batı’daki “aydınlanma” kavramının Doğu’daki manevi karşılığıdır.

Sühreverdî Kimdir?

Şihâbeddin Yahyâ es-Sühreverdî, 12. yüzyıl İslam dünyasının en parlak filozoflarından biridir. 1155 yılında İran’ın Zencan bölgesine bağlı Sühreverd kasabasında doğmuş, 1191 yılında henüz 36 yaşındayken trajik bir şekilde hayatını kaybetmiştir. Fakat bu kısa ömrüne rağmen, geride bıraktığı düşünce sistemiyle İslam felsefesinde derin ve kalıcı bir iz bırakmıştır. O, İşrakilik (Aydınlanma) felsefesinin kurucusu ve “Şeyh-i İşrak” yani “Aydınlanma Şeyhi” olarak tanınır.

Eğitimi ve Yolculuğu

Sühreverdî, genç yaşlarda fıkıh ve kelam eğitimi almış; ardından felsefeye yönelmiştir. Özellikle İbn Sînâ’nın sistemli felsefesi üzerinde yoğunlaşmış; Meşşâî gelenekte sağlam bir zemin edinmiştir. Ancak onun yolu sadece mantıkla sınırlı kalmaz. Sühreverdî, tasavvufî öğretiler, eski İran hikmetleri, Hermetik gelenek ve Yeni Eflatuncu düşünce ile temas kurarak felsefeye yeni bir yön vermeye başlar.

İlim yolculuğu onu Halep’e kadar götürür. Burada büyük ilim meclislerine katılmış, ancak sıra dışı fikirleri ve tasavvufî yaşam tarzı nedeniyle bazı çevrelerin tepkisini çekmiştir. Özellikle geleneksel ulema sınıfı tarafından “sapkınlık”la suçlanmıştır.

Suçu: Aydınlatmak

Sühreverdî’nin düşünceleri, dönemin dinî otoriteleri tarafından tehlikeli bulunur. Onun, akıl yoluyla olduğu kadar sezgi ve ilhamla da bilgiye ulaşılabileceğini savunması; “nübüvvetin ardılı olan hikmet sahibi” anlayışını dile getirmesi, dönemin hassas din-siyaset dengeleri açısından rahatsız edici bulunmuştur.

Halep Atabeyi Melik Zahir’in emriyle, 1191 yılında genç yaşta zindana atılarak orada öldürülmüştür. Kimi kaynaklar onun boğularak, kimileri ise açlığa terk edilerek öldürüldüğünü aktarır. Suçlamaların temelinde ise onun “keşfe dayalı bilgi”yi, vahiy düzeyine yakın bir konuma koyması yatar.

Felsefesi: Akıl ile Kalbin Evliliği

Sühreverdî’nin felsefesi, İbn Sînâ’nın mantıksal sisteminden beslenmiş, ancak onu mistik ve sezgisel bir boyuta taşımıştır. O, bilgiyi sadece aklın değil, aynı zamanda kalbin de alanı olarak tanımlar. Bu nedenle düşünce dünyasında:

  • Bir ayağı Aristo ve İbn Sînâ’da,
  • Diğer ayağı Platon, Hermes, Zerdüşt ve tasavvuftadır.

Onun bakış açısına göre:

  • Varlık ışığın mertebelerinden oluşur.
  • Gerçek bilgi, ancak içsel arınma ve ruhsal sezgiyle elde edilir.
  • Felsefe sadece düşünmek değil, yaşamak ve dönüşmektir.

En Meşhur Eseri: Hikmetü’l-İşrak

Sühreverdî’nin başyapıtı olan “Hikmetü’l-İşrak” (Aydınlanma Hikmeti), onun felsefi sistemini hem teorik hem de sembolik bir dille sunar. Bu eser, İslam felsefesinde ilk kez:

Felsefe ile tasavvufu bu kadar bütüncül bir şekilde birleştirmiş,

Bilgiyi ışık metaforu ile tanımlamış,

Işık Ontolojisi ve Felsefi Sistem

İşrakilik felsefesi bir “ışık ontolojisi” üzerine kuruludur. Sühreverdî’ye göre tüm varlıkların temeli ışıktır. Bu ışık:

  • Nurü’l-Envâr (Nurların Nuru) olarak adlandırılan Mutlak Işıktan gelir,
  • Her varlık bu ışıktan bir dereceyle nasiplenmiştir,
  • Karanlık, ışığın yokluğu değil, sadece onun azlığıdır.

Bu bakış açısı hem varlığı hem de bilgiyi açıklamak için kullanılır. Hakikate ulaşmak ise ışığa yaklaşmak, yani bilinç, sezgi ve arınma yoluyla “Nurü’l-Envâr”a yaklaşmak demektir.

İşrakilik ile Meşşailik Arasındaki Fark Nedir?

İslam felsefesinde bir diğer büyük ekol olan Meşşailik (Aristo ve Farabi – İbn Sina çizgisi), akla ve mantıksal çıkarsamaya dayalıdır. İşrakilik ise sezgiyi ve kalbi bilgiyi de içine alır. Bu yüzden:

  • Meşşailer bilgiye yürüyerek gider (meşşa = yürüyen),
  • İşrakiler ise hakikati doğrudan “doğuş”la yani içsel aydınlanmayla elde eder.

Sühreverdî ve Platonik Miras

Sühreverdî, kendisini “Platon’un hikmetini dirilten” kişi olarak tanımlar. Eserlerinde Platon’un idealar teorisini “ışıklar âlemi” olarak yorumlar. Ona göre hakikat sadece maddi dünyada değil, ruhsal ve metafizik boyutlarda da bulunabilir. Bu nedenle hem akıl yürütme hem de kalp gözü ile bilmek gerekir.

Eserleri ve Etkisi

Sühreverdî’nin en bilinen eseri “Hikmetü’l-İşrak” yani **“Aydınlanma Hikmeti”**dir. Bu eser sadece felsefi bir metin değil, aynı zamanda mistik bir yol haritası gibidir. İçinde:

  • Kozmoloji,
  • Ruhun mertebeleri,
  • Sezgi yoluyla bilginin dereceleri,
  • Hikmetin metafizik boyutları gibi konular işlenir.

Bu eser, hem Doğu’da hem Batı’da yankı uyandırmıştır. İbn Arabi, Molla Sadra ve İmam Gazali gibi isimler üzerinde etkili olmuş, aynı zamanda İran İslam felsefesinin ruhsal temelini oluşturmuştur.

Fatih Sultan Mehmet’in Kütüphanesinde “Hikmetü’l-İşrak”

Osmanlı padişahı Fatih Sultan Mehmet, ilme ve felsefeye olan merakıyla bilinir. İstanbul’un fethinden sonra kurduğu Saray Kütüphanesi’nde doğu ve batı düşüncesine ait pek çok eser yer almıştır. Bu eserlerden biri de Sühreverdî’nin “Hikmetü’l-İşrak” adlı kitabıdır.

Bu bilgi, hem Osmanlı’nın entelektüel seviyesini hem de İşrakiliğin Anadolu’da da etki alanı bulduğunu gösterir. Fatih’in bu tür eserlere olan ilgisi, onun yalnızca bir asker değil, aynı zamanda felsefi bir vizyon sahibi olduğunu da kanıtlar.

İşrakilik Günümüzde Ne Anlama Geliyor?

Bugün İşrakilik, yalnızca akademik düzeyde değil, kişisel gelişim, tasavvuf ve ruhsal farkındalık alanlarında da ilgi görmektedir. Bilginin yalnızca mantık ve deney yoluyla değil, sezgi ve iç görü ile de elde edilebileceği fikri, modern insanın arayışında önemli bir yer tutar.

Meditasyon, bilinç farkındalığı ve holistik felsefe gibi modern kavramlar, İşrakilik’te yüzyıllar önce zaten işlenmiştir. Bu da Doğu’nun felsefi mirasının ne kadar güçlü ve güncel olduğunu bir kez daha hatırlatır.


Sonuç: Neden İşrakilik Önemlidir?

Bir İslam Aydınlanma Felsefesi olan İşrakilik, sadece geçmişin değil, bugünün ve geleceğin de ışığıdır. Şihabeddin Sühreverdî’nin geliştirdiği bu sistem, Doğu’nun Platonik ve mistik damarını diri tutmuş, akıl ile kalbin birleştiği yüce bir felsefi yol inşa etmiştir.

Ve unutmayalım: Hakikat, bazen sadece “görmekle” değil, “aydınlanmakla” bilinir.

Eğer Hikmetü’l-İşrak‘ı okumak isterseniz Türkiye Yazma Eserler Genel Müdürlüğü’nün sitesinden ücretsiz olarak latinize edilmiş versiyonunun okuyabilirsiniz. Aşağıda sizin için linki veriyoruz.

Hikmetü’l-İşrak

inisiyasyon

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir