Elektrikli araçlar çevreye daha çok zarar veriyor olabilir mi?
Elektrikli araçlar hakkında yapılan bir araştırma, tüm bildiklerimizi değiştirebilir.

Yaygın olarak “sıfır emisyonlu” olarak kabul edilen elektrikli araçların çevresel etkileri hakkında yeni bir araştırma, bu araçların aslında benzinli araçlardan daha fazla parçacık kirliliği yayabileceği iddiasıyla dikkatleri üzerine çekti. Bu bulgular, hem hükümet politikalarını hem de tüketicilerin algısını etkileyebilecek nitelikte.
Elektrikli Araçların Ağırlık Problemi
Kaliforniya gibi eyaletlerde 2035 yılına kadar benzinli araç satışlarını yasaklama planlarına karşın, elektrikli araçların çevre üzerindeki etkisi konusunda çarpıcı bir iddia ortaya atıldı. Elektrikli araçların ağırlığı, benzinli araçlara göre yaklaşık yüzde 30 daha fazla. Bu ağırlık artışı, lastiklerin daha hızlı aşınmasına ve dolayısıyla çevreye daha fazla mikroplastik parçacık salınımına yol açıyor.
Lastik ve Frenlerden Kaynaklanan Kirlilik
Yapılan araştırmalar, elektrikli araçların ve hibrit modellerin, özellikle lastik tüketimi ve fren aşınması nedeniyle, benzinli araçlara kıyasla yüzde 25 kadar daha fazla parçacık kirliliğine neden olduğunu ortaya koyuyor. Bu, araçların egzoz emisyonlarından çok, ağırlıkları ve sürtünmeyle ilişkili faktörlerden kaynaklanan bir sorun.

Çevresel Etkilerin Karmaşıklığı
Ancak, Virginia Tech Üniversitesi’nden Profesör Hesham Rakha gibi bazı uzmanlar, bu çalışmanın “kısmen doğru” olduğunu, ancak genel resmin daha karmaşık olduğunu belirtiyor. Rakha, ağırlığın artmasının sedan araçlar ve SUV’ler arasında da benzer etkilere yol açabileceğine dikkat çekiyor. Ayrıca, elektrikli araçların üretimi ve kullanımı sırasında daha az sera gazı emisyonu olduğunu vurgulayan Çevre Koruma Ajansı (EPA) gibi kurumlar, bu araçların uzun vadede çevre üzerinde daha az zararlı olduğunu savunuyor.
Elektrik Üretiminin Rolü
Elektrikli araçların çevresel faydaları, kullanılan elektriğin kaynağına bağlı olarak değişiklik gösteriyor. Carnegie Mellon Üniversitesi’nden Profesör Jeremy Michalek, elektrikli araçların kömürle çalışan santrallerden sağlanan elektrikle şarj edilmesinin, bu araçların iklim değişikliğiyle mücadeledeki potansiyel faydasını azaltabileceğine işaret ediyor.
Sonuç
Bu bulgular, elektrikli araçların çevresel etkilerinin yeniden değerlendirilmesini ve potansiyel çevresel avantajlarının yanı sıra, lastik ve fren aşınması gibi faktörlerin de dikkate alınmasını gerektiriyor. Araştırmacılar ve politika yapıcılar, sürdürülebilir ulaşımın geleceğini şekillendirirken bu yeni verileri dikkate almalıdır.